11 Nisan 2009 Cumartesi

duadır



gizli gizli saklı
ayrı ayrı köşelerde.
terk ediyorum, ani ve zamansız .
rötarlı ya da ulaşılamadı.
ağır aksak ya da kesik kopuk...
kağnı sesleri çoktan yitti gitti...
tarihin kıvrımları ince ve isli...
adının altındaki ismim çoktan bölük pörçük...
mührüm çoktan bozulmuş akmış...
mürekkebine değmiş dudağım...
öpüşümle taşınmış oradan oraya

silinmeyen silinmeyen bölünüşte,
arkamdan gelin nolur, bu gidişte...
yorgunum, yolum yorgun, ben yorgun,,,
düşüyor damla damla olsa da yağmurlar üşenmeden üzerime...

yağını akıtıyor, annemin elleri.
salya sümük babamın yüzü.
kardeşim vargeçmiş bana bakmaktan
sırtı dönük... kalabalıkta.
bir de ben miyim, boynu bükük...

hiç olmadı. çünkü yazmıyorum. silmeeye başladığım harflerimi. beynime kazıyorum. kaç kitap ettim. kaç sözlük biriktirdim. kustum kustum... mide bulantılarımda başlıklarım.

yaşantımın uğradığı kesintide, kendime dokunuyorum...
yüzümde, yüzümde... çizgi çizgi büyüyen ve derinleşen hatlarda... gözlerim gergin...

aynanın sırtı dönük. sırrı benim.

bakmıyorum. çoktan vazgeçiyorum.

görmek değil izlemek başlıyor. duvarda sahneler odada oyunlar. oyuncular çoktan ruhlarını terketmiş.

yaşamın tadı kaldı.
süt bozulmuş, yoğurt ekşimiş.
kuruyan peynir taneleri küflü ekmeğimde.

bismihü...

ve dişlerimin kovuklarında, dualar...
başlayan ve bitmeyen...

'...dediysem, duadır...'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

tükendiğim yerde..


Get a playlist! Standalone player Get Ringtones